Bilgi, bir de bilgiyi kullanabilme becerisi önemlidir. Juan Enriquez, Gelecek Peşinizde,2003.
Biri 23 diğeri ise henüz 24 yaşındaki Larry Page ve Sergey Brin “internet üzerinde bulunan tonlarca verinin bir şekilde sınıflandırılması ve arandığı zaman kolayca bulunabilmesi” amacıyla birlikte yola çıktıklarında yıl 1996’yı gösteriyordu. 1998’de projeleri için kaynak aramaya başladılar, ancak o zamanlar yükselişte olan .com şirketlerinin çoğu gibi Yahoo’nun kurucularından David Filo da bu iki gence pek yüz vermemişti.
Aralık 1998’de PC Magazine web sitelerini en iyi 100 internet sitesi içinde saydı. İşte bu günlerde günde 200 milyondan fazla sorguya cevap veren, kişi, isim, nesne, tarih her ne ise aradığımızda kolayca bulabildiğimiz Google’ın doğuşu böyle olmuştu. Öyle ki internet aramalarını Google öncesi ve sonrası dönem diye ikiye ayırmak hiç yanlış olmaz.
Bugün Google 114 milyar dolarlık piyasa değeri ile dünyanın en değerli markası.
Facebook, 19 yaşındaki Mark Zuckerberg tarafından kurulmuştu ve başlangıçta sadece Harvard Üniversitesi öğrencilerinin bilgileri ve resimlerini paylaştıkları bir sosyal paylaşım sitesiydi. Önce diğer üniversitelere, 2006 yılı Eylül ayında da tüm internet kullanıcılarına açıldı.
Bugün 500 milyonun üzerindeki üyesiyle Economist dergisinde “dünyanın en büyük üçüncü ülkesi” olarak anılan Facebook, henüz halka açık olmamasına rağmen 50 milyar dolarlık bir piyasa değerine sahip.
Kurucusu Mark Zuckerberg ise, Time dergisi tarafından “Yılın Adamı” seçildi ve en zenginler sıralamasına Amerikan medya devi Murdoch ve Apple’ın CEO’su Steve Jobs’u geride bırakarak 35. sıradan girdi.
Daha 10 yıl önce bu iki isim ortada yoktu. 2021’de neler olabileceğini düşünebiliyor muyuz?
Ekonomik gelişmenin tarıma dayandığı dönemlerde dünyanın en zengin ülkesindeki gelir düzeyi, en yoksul ülkesindekinin en çok 5 katı olabiliyordu. Sanayi Devrimi bu tabloyu tamamıyla değiştirdi, makine tek bir kişinin emeğini yüzle, binle çarparak üretimde hızlı ve nitelikli bir artış sağladı. Kimilerinin “bilgi çağı” ya da “digital devrim “ olarak adlandırılan günümüzde ise en zengin ülkedeki gelir düzeyi en yoksula oranla 390 kat daha yüksek.
Bilgiye sahip olan ve onu geliştirme becerisine sahip olanlar diğerlerini hızla geride bırakıyor.
Harvard Üniversitesi, İşletme Fakültesi’nde Yaşambilim Projesini yürüten Juan Enriquez 2003 yılında yazdığı “Gelecek Peşinizde” ( As Future Catches you ) adlı kitabında şöyle yazıyor :
“Sizin geleceğiniz, çocuklarınızın geleceği ve ülkenizin geleceği teknolojiyle ilerleyen küresel ekonomiyi anlamanıza bağlıdır. Kodları anlamak, özellikle de genetik kodları anlamak günümüzün en güçlü teknolojisidir. “
Enriquez geleceğin “genetik”te olduğunu söylüyor. 2020’lerin yıldızları kim olacak dersiniz?
Değişim o kadar hızlı ki, değişimin hızını artık takip edemiyoruz. Döneminin en ilerici bakışına sahip fütüristlerinden olan Alvin Toffler 1970 yılında yazdığı “Gelecek Şoku” adlı kitabında değişimin kaçınılmazlığını vurgulamış, değişimin hızının arttığını, bu hızlı değişime ayak uydurmanın ise mutluluk ve başarı için en önemli faktör olduğunu aktarmıştı.
Ceride-i Mülkiye yayın hayatına başlarken geçmişten bugüne bir seyr-i alem sunacak bizlere. Bir yandan geçmişin anılarına dalarken öte yandan gelecekten bugüne bakacağız. Geleceğin peşimizde olduğu bilinciyle , ona hazırlıksız yakalanmamak için uyanık kalmaya gayret edeceğiz.
Hepinize bu uzun yolculukta iyi seyirler.!
Bu yazı ilk kez 18 Şubat 2011’de cerideimulkiye.com sitesinde yayınlanmıştır.
1 Yorum. Yeni Yorum
[…] ve daha sonra KariyerİST kapsamı içinde verdiğim Kişisel Gelecek Yönetimi eğitimlerinde Alvin Toffler’ın “Gelecek Şoku” kitabından örnekler veriyor, hız kavramı üzerinde duruyor ve Dünyanın hızlıları […]