

Eğitimin kalbi geçen hafta sonu MEF Üniversitesi ve Eğitimtek işbirliği ile düzenlenen “Eğitimde Değişim Konferansı”nda attı. Eğitimde söz sahibi hemen herkesin yer aldığı #EDK16 konferansı, sayısız konuşma, konferans, panel ve 1500 civarındaki katılımcı ile eğitimde değişim konusuna ışık tutmaya çalıştı.
Öncelikle konferansı düzenleyen tüm arkadaşlarımızı kutlamak gerekiyor. Müthiş bir organizasyona imza attılar.
Konferans çok ilginç bir zaman denk geldi. Tam da PISA sonuçları* eğitimle ilgili ilgisiz herkesi şok etmişken…
“Nee okuduğunu anlamayan bir nesil mi geliyor?” çığlıkları arasında… Biraz Y ve Z kuşağını küçümseyen, “bunlar da ne yapacaklar büyüyünce ?” havaları… Eee hani “Şimdiki çocuklar harika” idi.
Bir şeyler yanlış ama , önce kafamızı bir toparlayalım…
Peki PISA sonuçları neden bizi bu kadar şaşkına düşürdü? Yani illa birilerinin , uluslararası düzeyde bunu bizim yüzümüze çarpması mı gerekiyor?
Yoksa biz mi rakamları okumayı bir süredir unuttuk ?
KPSS sınavlarına kaç kişi giriyor? 2017’de toplam sayının 4 milyonu bulacağı düşünülüyor. Aşağıdaki web sitesinde sınava girenlerden ancak 20.000 kişinin atanabildiğini söylüyor.
http://kpssgiris.com/node/630 http://2016kpss.net/2016-kpssye-kac-kisi-girecek.html/
Bir twitter hesabı… @iibfmezunlari Sloganları müthiş : “YoksaiiBFyeUMUT 400BinOyuUNUT”
YGS Sınavına giren kaç kişi ? YGS 2016 Sınavına başvuran kişi sayısı 2 milyon 255bin kişi. http://www.sabah.com.tr/egitim/2016/03/14/2016-ygs-sinavina-kac-kisi-girdi
YGS 2016 sınavında 42bin kişi sıfır çekti, sınava girenlerin yüzde 75.60’ı 180 ve üzeri puan aldı. https://t24.com.tr/haber/ygs-sorulari-bugun-aciklaniyor,333441
Bu rakamlar başlı başına zaten bir şeylerin yanlış gittiğini söylemiyor mu?
Peki o halde neden şaşırıyoruz? Hani bir söz var ya “önce iğneyi kendimize, sonra çuvaldızı başkasına” diyelim..
Şirketlerin insan kaynakları … Bu sonuçları nasıl karşılıyorsunuz? “Eyvah bu çocuklar mı bize iş başvurusu yapacak?” diye bir telaşa mı düştünüz? Diyelim ki öyle.. Peki siz işe aldığınız kişilerin işe alım öncesi eğitimi, işe adaptasyonu, üniversite, iş dünyası işbirliği için ne yapıyorsunuz? Ne olur “kariyer günlerine gidiyoruz” demeyin… Staj programınız var mı? İyi çalışıyor mu? Sizde staj yapanların yüzde kaçı size işe giriyor?
Belki de diyorsunuz ki, “bu bizim işimiz değil”, bu ülkedeki eğitimin işi. Haklısınız ama sonuçta hepsi gelip sizin kapınıza gelecek. Sonra eğitim departmanları uğraşsın dursun… Peki yaptığınız eğitimlerde performans sonuçları nasıl? Siz daha iyi biliyorsunuz.
Üniversiteler, yüksek okullar… Rektörlerimiz, dekanlar, öğretim üyeleri… Sizdeki eğitimin kalitesi nasıl? Haydi onu geçelim… Siz liseden gelenlerin üniversiteye giriş öncesinde eğitim düzeylerinin yükselmesi için ne yapıyorsunuz?
Siz de “bizim işimiz değil“, hele bir gelsinler mi diyorsunuz yoksa?
Aynı şey tüm eğitim düzeyleri için geçerli… Lise orta öğretimle, orta öğretim ilk öğretimle ilgilenmiyor… Bir üst snıfın bir alt sınıfla ilgilendiği yok. #EDK16’da bir okulda 2. sınıf öğrencilerinin 1. sınıf öğrencilerine kodlama öğrettiğini görünce, bu konuda içimde bir umut ışığı doğdu… Sağolasın Filiz Pelen hocam…
Ve işin ilginç tarafı şu ki, benim kızımdan gözlemlediğim kadarı ile, en iyi eğitim ana okulu düzeyinde, sonra ilk öğretim geliyor. Not ve sınav kaygısının başladığı 4. sınıftan itibaren ise eğitim artık keyifli olmaktan çıkıyor, lise ciddi bir sıkıntı, üniversiteler için ben bir şey söylemeyeyim..
Peki sonuç? Sonuç şu : Siz ne kadar iyi olursanız olun… Ne kadar iyi bir eğitim yaparsanız yapın, ya da ne kadar iyi bir kurum, şirket olursanız olun… Eğer ekosistem genel olarak iyi değilse siz de bir seviyenin üzerine çıkamazsınız.
Hani bir önceki yazımda bir hikaye anlatmıştım... “Rüzgar çitleri bilmez” Size en kötü tohumları savurup getirir. https://www.kamilkasaci.com/ruzgar-citleri-bilmez-en-iyiye-nasil-ulasiriz/
Eğer etrafınız iyi değilse siz de iyi olamazsınız… Önce çevrenizi geliştirmeli, iyi hale getirmelisiniz ki, siz de o çevre içinde daha iyiye ulaşın.
Sonuç şu :
Eğitim meselesi sadece hükümetin, Milli Eğitim Bakanlığının meselesi değil, hepimizin meselesi. Eğer 10.000,- $ orta gelir tuzağını aşıp, katma değerli, yüksek teknoloji ağırlıklı ürün üretmek ve bu şekilde cari açığımızı düşürmek ve dövizde kırılgan bir yapıdan kurtulmak istiyor isek, eğitimi hepimizin birinci mesele olarak ele alması şart.
Hani “Değişim Nereden başlar” yazımda sormuştum ? Ne için değişmek istiyorsun? Neyi değiştirmek istiyorsun diye…
“Eğitimde Değişim Nereden başlar” dersek, önce hep birlikte bu konuyu birincil mesele olarak almakla başlar diyorum. Ve bu konuda özel sektörün lokomotif rolü üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece okullar, eğitim kurumları değil, tüm şirketler ve diğer kurumlar eğitim meselesine el atmalı.
Yani, evet bir seferberliğe ihtiyacımız var, topyekun bir eğitim seferberliğine. Vakit yitirmeden.
Nasıl mı? Onu da daha sonra konuşalım…
- http://www.yenisafak.com/gundem/pisa-2015-sonuclari-neyi-ifade-ediyor-2576505
- http://www.cnnturk.com/dunya/pisa-2015-raporu-aciklandi-turkiye-sinifta-kaldi