

Gelecek bugünden daha yakın
Bu sabahımı Türkiye İnovasyon Haftası’nda geçirdim.
Geçen akşam televizyonda reklamını görünce hemen ilgili web sitesinden rezervasyonumu yaptırmış, ilk günkü World Wide Web kurucusu Tim Berners-Lee’yi kaçırmış olsam bile, Cuma ve Cumartesi günleri konuşmaları dinleme, workshop’lara katılma imkanını elde etmiştim.
Sağanak yağmur altında da olsa Hilton’un hemen yanındaki İstanbul Kongre Merkezi’ne ulaşmak pek zor olmadı. Daha girişte organizasyondaki profesyonellik göze çarpıyordu.
Saat 10.40’ı gösteriyordu ve bu saat programa göre “İnovasyonun 10 Şifresi”kitabının yazarı Tom Kelley’nin konuşmasının başlayacağı saatti. Konuşmayı kaçırmamak için aceleyle aşağıya inip salonda bir yere oturduğumda ise daha açılış konuşmaları yeni başlamıştı.
Yani İnovasyon haftasının ikinci günü yaklaşık bir saat geç başlıyordu. Bu da işte Türk tipi inovasyon dedim sessizce.. ! İnovasyon için herhalde birinci sırayı İstanbul’daki Trafik sorununun çözümüne ve yağmur yağdığında yaşanan kilitlenmelere versek hiç fena olmayacaktı.
TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi), Arçelik ve TEB ( Türkiye Ekonomi Bankası) tarafından düzenlenen organizasyon gerçekten mükemmeldi. Ancak en önemlisi, 3700 kişilik Harbiye Oditoryumu’nun arada boş koltuklar olsa bile tamamıyla dolu olması idi. Daha da sevindirici olan, bu doluluğu sağlayanların ağırlıklı olarak öğrenciler ve gençlerden oluşmasıydı.
Demek ki, bu organizasyonlar bu tür sponsorlar kanalıyla ücretsiz yapılabilirse, oldukça geniş kitlelere ulaşılabilir diye düşündüm içimden. TİM’e, Sevgili Mehmet Büyükekşi’ye ve diğer sponsorlara içten teşekkürlerimi ilettim.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ı ilk kez yüz yüze dinledim. Konusuna hakim bir izlenim verdi. Yine de söylediği bir söz, “inovasyon” konusunda o düzeyde bile, algımızın yetersizliği konusunda önemli bir ipucu veriyordu.
Zengin doğal kaynaklarımız yok, inovatif olmak zorundayız
“ Bizim zengin doğal kaynaklarımız yok. O nedenle biz inovatif olmak zorundayız “ diyordu.
Oysa 2001 yılında Gelecek Peşimizde kitabında Juan Enriquez doğal kaynaklar bakımından zengin ülkelerin son elli yılda geride kaldıklarını ve artık ilk sıralarda yer alanların doğal kaynaklar bakımından zengin olan ülkeler değil, yenilikçilik sıralamasında ilklerde yer alan ve en çok patenti olan ülkeler olduğunu söylüyordu.
Hatta daha da önemlisi doğal kaynaklar bakımından zengin ülkeler için bu durumun onlar için dezavantaj oluşturduğunu çünkü bu zenginliğin onların inovasyona yönelmeleri için bir engel olduğunusöylüyordu.
Ne kadar inovatif ve ne kadar hızlı olduğunuz önemli.
Tom Kelley de konuşmasında benzer vurguları yaptı. Artık nerede ne kadar ilerde olduğunuz, değerinizin ne olduğu önemli değil. Ne kadar inovatif ( yenilik üreten ) ve ne kadar hızlı olduğunuz önemli.
Sony ve Nokia’nın durumuna baktığımızda bunu açıkça görüyordunuz.
Bir an 2003 yılında TRİSAD Yönetim Kurulunda iken yaptığımız İnovasyon Seminerini hatırladım. O günlerde henüz sadece bir kulak fısıltısı olan kavramın bugün Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından bir hafta haline getirilmiş olması önemliydi. Ama hala işin başındayız. Ve inovasyonu hızla algılamamız ve yenilik üreten insanlar haline gelmemiz için iyi bir ivme yakalamamız şart.
Tabii eğer dünyada ilk sıralarda yer alan ülkeler içinde olmak istiyor isek..
Bu köşeye Gelecek Peşimizde yazı ile başlamıştım. Sonra gazetedeki editörlük işi beni epeyce bloke etti. Şimdi o işi hafifletmiş olarak tekrar yazı yazmaya dönebilirim. Bundan sonra en az haftada gün sizlerle söyleşi tadında bu köşede birlikte olacağız.
Unutmayın… Gelecek bugünden daha yakın….Bugün geçti bile…
Bu yazı, 7 Aralık 2012'de ceridei.mulkiye.com sitesinde yayınlanmıştır. http://cerideimulkiye.com/?p=28644